Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu Akademik Bakış Programında Konuğumuz Oldu

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu Akademik Bakış Programında Konuğumuz Oldu

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu Akademik Bakış Programında Konuğumuz Oldu

Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu Akademik Bakış programında Prof. Dr. Michael Kuyucu'nun konuğu oldu. Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu Akademik Bakış programında enflasyon ile ilgili merak edilenleri anlattı.

Enflasyonun Kronikleşme Nedenleri?

Enflasyonun Türkiye’de kronikleşmesinin üç nedeni var. Üç kademeli bir cevap vereyim isterseniz. Birincisi Türkiye’nin şöyle bir özelliği var uzun yıllardır özellikle 80li yıllardan bu yana enflasyon sorununu çözememiş ama buna karşılık da hiperenflasyon dediğimiz yani enflasyonun tamamen kontrolden çıkması sorunuyla da karşılaşmamış bir ülke. AK Parti dönemlerinde yani 2002den bu yana da enflasyon dünya standardından hep yüksek olmaya devam etti ama belirli bir banda oturdu 10-20 arası bir enflasyon vardı. Kısacası bu enflasyon sorununu çözemeyen ama bir şekilde toplumun alıştığı istikrarlı şekilde giden bir ülkeydi. Birinci boyutu bu.

İkincisi covid sırasında bütçe açıklarının sosyal yardımların artması tedarik zincirlerinin kesintiye uğraması bunun maliyetleri arttırması faizlerin çok düşürülüp likiditeye boğulması sonucunda dünyada da bir enflasyon sorunu yaşandı ikinci boyutu da bu.

Üçüncü boyutu Türkiye’de ekonomiyi yönetenler ‘enflasyon dünyanın sorunu bu haliyle bize de yansıdı’ şeklinde bir açıklama yapıyorlar bu inandırıcı değil. Çünkü dünyada evet enflasyon %8-10 civarında özellikle batı ülkeleri Amerika Avrupa gibi ülkelerde hiç görülmedik düzeylere ulaşmakla birlikte Türkiye’nin enflasyon sorunu bundan da az da olsa bundan beslenen ama kendi yarattığı bir sorun.

Çok Agresif Faiz İndirimlerine Gidildi

Özellikle 2023 seçimleri öncesi seçimler yaklaşırken 2021 eylülünden başlayarak çok agresif faiz indirimlerine gidildi. Türkiye’de faiz indirimlerine gidildiği zaman insanların doğal refleksi dolara yönelmek olur bu gerçekleşti. Bu da bir uyarı olarak alınmadı ve hepimizin hatırladığı 2021 sonunda döviz kurları patlaması işte kur korumalı mevduat uygulamalarına geçilmesi süreci başladı. Döviz kurları sıçrayınca bu enflasyonu besleyen bir öğedir. İkincisi faizlerin zorlamalı bir şekilde düşük tutulması borçlanmaya teşvik eden tüketime teşvik eden böylelikle de enflasyonu patlatan bir süreçtir. 2023 mayıs seçimlerinde seçimler bitene kadar dayanalım mantığıyla bütün rezervleri tüketmek pahasına döviz kuru baskıya alındı ve enflasyonun nispi olarak hafif durulması sağlandı. Hatırlarsanız seçimlere %38’lik bir enflasyonla girildi. Fakat seçimler sonrası tamamen kontrolden çıktı ve şimdi bugüne kadar gelen süreci yaşadık. Kısacası Türkiye’nin enflasyon sorunu kronik sorunun üzerine bir de yanlış politikalar nedeniyle oluşan ortamı da eklememiz lazım.

Bunlardan tek tek bahsettik ama belki üzerinde durulması gerekenlerden biri de şu sıkı para politikaları yüksek faiz uygulanırken bunun maliye politikası ayağı eksik deniyor. Maliye politikası derken bütçe açıklarının azaltılması kastediliyor. Bunu iki türlü yapabilirsiniz. Bir tanesini bugün Trump da Amerika’da başvuracağını söylüyor hizmetleri daraltarak harcama bütçelerini özellikle eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, sosyal programlar bunlarda kısılmaya giderek yapabilirsiniz.

Türkiye’de Servet Vergisi Alınmıyor

Bir tanesi de vergileri arttırarak gelirleri arttırarak yapabilirsiniz. O vergileri de vergi yükünü taşıyan kesimlere değil daha varlıklı kesimlere yıkarak yapabilirsiniz. Türkiye’de vergilerin kaba taslak üçte ikisi dolaylı vergiler yani KDV, ÖTV benzerleri bizim gündelik hayattaki harcamalarımızdan sade vatandaşın da katlandığı vergiler. Türkiye’de servet vergileri emlak vergileri gibi benzeri vergiler oldukça düşük. Finansal işlemlerden alınan vergiler sıfır civarında bence önümüzdeki aşamada yapılması gerekenin bu kesimler vergilendirmek böylelikle hem vergi içerisinde bunun ağırlığını arttırıp bu vergilerin dolaylı vergilerini azaltmak hem de genel olarak gelirleri arttırarak bütçe açıklarını kontrol etmek gerektiğini düşünüyorum.

2025 Enflasyonu Ne Olacak?

İnsanlara öngörü olarak bugün yılı %50’nin az altında bir enflasyonla ortalama olarak %60 enflasyonla kapatacağız. Ben 2025 yılının bu politikalar sürdürülürse 30’lu enflasyonlarla ortalama olarak da 40-45 aralığında bir enflasyonla kapatacağını düşünüyorum. İnsanlar beklentilerini ve adımlarını ona göre atarlarsa iyi olur diye öneriyorum.

Program Podcasti: